- ||HABERCİ||Ayın Üyesi
- Mesaj Sayısı : 75
Puan : 166
Tesekkür : 10
Kayıt tarihi : 25/10/09
Yaş : 33
Nerden : _?_ankara_?_
kağıt parçası belge çıktı.
Paz Ekim 25, 2009 2:14 pm
Genelkurmay’da görevli bir subayın Demokrasiye Müdahale Belgesi’nin
orijinalini İstanbul Başsavcısı Engin’e gönderdiği öne sürüldü. Adli
Tıp’ın “ıslak imza Çiçek’e ait” ön raporu verdiği iddia edilirken,
savcılar bazı kişilerin ifadesini aldı.
Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen ve
Genelkurmay’ın sahte olduğunu açıkladığı “Demokrasiye Müdahale
Planı”nın (DMP) “ıslak imzalı” orijinali de ortaya çıktı. Ergenekon
soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir subay
tarafından gönderildiği belirtilen imzasız mektupta, DMP’nin Albay
Çiçek’in ıslak imzasının yer aldığı orjinal metninin gönderildiği iddia
edildi. Mektupta, ihbarcı subayın kendi el yazısıyla “Diğerleri imha
edildi sadece bunu kurtarabildim” dediği de kaydedildi. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada bu iddia
doğrulanmazken, gün boyunca mektubun içeriğine ilişkin ayrıntılar
kamuoyuna yansıdı.
ADLİ TIP DOĞRULADI: BELGE GERÇEK
İddiaya göre ihbarcı subayın, kendisinin hala aktif görevde olduğunu ve
Genelkurmay Başkanlığı’nda yer alan Albay Dursun Çiçek’e ait belge ve
hard disklerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi
kurtarabildiğini belirttiği kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Aykut Cengiz Engin’de bulunan belgede ıslak imza bulunduğu da iddia
edildi. Ergenekon soruşturmasının savcıları tarafından teslim alınan
belgenin kriminal incelenmeye alındı. Kriminal incelemede belgenin
‘orijinal’ ve imzanın da ıslak olduğu yönünde ön rapor verildiği iddia
edildi. Adli Tıp Kurumu ön raporunda, incelenen belgedeki imzada,
‘beşgenin altındaki imza’ Albay Dursun Çiçek’e ait’ dediği kaydedildi.
BAŞSAVCI: RUTİN BİR GÖRÜŞME
İddiaların ardından İstanbul Adliyesi’nde İstanbul Cumhuriyet
Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı,
savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen’ın bir araya gelmesi dikkat çekti.
Toplantı sonrası soruları yanıtlayan Çolakkadı “Basından herşeyi takip
ediyoruz. Böyle bir belge gelmiş olsa dahil açıklama yapma yetkisi
bende değil” diye konuştu. Görüşemenin ardından Başsavcı Engin “Rutin
bir görüşmedir. Ben savcılarımla günde on kere görüşürüm. Belgenin
geldiğine dair herhangi bir bilgim yok. Soruşturma gizli. Bende öyle
bir bilgi yok” dedi.
Türkiye’yi sarsan belge
“AK Parti’yi iktidardan düşürmek ve Fethullah Gülen’i bitirmek” için
medya ve sivil toplum örgütlerinin nasıl kullanılacağına yönelik
psikolojik harp yöntemlerinin yer aldığı Demokrasiye Müdahale Planı’nın
(DMP) kopyası Ergenekon soruşturmasının tutuklu sanıklarından avukat
Serdar Öztürk’ün ofisindeki aramada bulunmuştu. Belgenin altında
Genelkurmay Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay
Dursun Çiçek’in paraf ve imzasının bulunduğunu iddia edildi. Belgenin
ortaya çıkması üzerine Genelkurmay Başkanlığı’nca soruşturma emri
verilmiş ve aynı gün Askeri Savcılık tarafından soruşturma
başlatılmıştı. Çiçek “örgüt üyeliği” suçlaması ile tutuklanmış ve
Hasdal Askeri Cezaevi’ne konmuştu. Albay Çiçek tutuklanmasının ardından
24 saat geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine
tahliye edilmişti. Genelkurmay dosyanın İstanbul Başsavcılığı’na
gönderilmesi kararlaştırıp “Sahte belge üretenler yargılansın” demişti.
BÜTÜN DELİLLERİ İMHA ETMİŞLER
“Vatansever Subaylar” rumuzla yazılan mektupta, TSK bünyesinde bulunan
ve darbeci uzantıların devamı olduğu belirtilen ekibin ‘Millete Komplo'
belgesinin ortaya çıkmasından sonra aceleyle Albay Dursun Çiçek'in
ofisine geldiği, Çiçek'in bilgisayarlarının detaylıca incelendiği ve
illegal olduğu belirtilen bütün çalışmaların imha edildiği ifade
edildi. Aynı ekibin klasörler halinde ilgili birimlere iletilmek üzere
bekletilen ve aralarında ‘Millete Komplo' belgesinin ve eklerinin
bulunduğu çalışmaları da imha ettiği iddia edildi. Mektuba göre
kendilerinin olay öncesinde belgenin ‘kağıt parçası' olarak küçümsenen
ilk sayfasını ve birkaç ekini kurtarmayı başardıkları belirtildi.
BAŞSAVCILIKTA HARARETLİ TOPLANTI
Öte yandan belgenin ulaşması ile birlikte İstanbul Adliyesi'nde de
ciddi bir hareketlilik yaşandı. Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya
Öz ve Fikret Seçen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı
ve Başsavcı Aykut Cengiz Engin ile bir görüşme yaptı. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in de gündeminde ‘belge'
vardı. Cengiz, ‘İrticayla mücadele eylem planı' ile ilgili, “Soruşturma
gizli” dedi.
ÇİÇEK'İN İMZASI, TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSMIŞTI
“İrticayla Mücadele Planı”, Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli
sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AK Parti ve Fethullah Gülen
Hocaefendi cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu.
“AKP ve Gülen'i Bitirme Planı” başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin
ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye
istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi
Destek Şube Müdürlüğü'nde ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında
bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu.
İLKER BAŞBUĞ “KÂĞIT PARÇASI” DEMİŞTİ
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlediği
basın toplantısında, ‘Eylem Planı' belgesini bir ‘kağıt parçası' olarak
değerlendirmiş, birilerinin TSK'yı yıpratmaya çalıştığını ileri sürmüş
ve belgeyi hazırlayanların belirlenmesi için savcılığı harekete geçmeye
çağırmıştı.
‘Sadece bir kağıt parçası’ demişti
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Askeri Savcılığı’nın “belge sahte”
sonucuna varması üzerine bulgunun “bir kağıt parçası” olduğunu
söylemişti. Başbuğ, “Belge gerçek çıkarsa gereken neyse onu yaparız”
demişti.
ANCAK 3 GÜN SONRA ÇİÇEK'İN OFİSİ ARANMIŞTI
‘Millete Komplo' belgesinin askerî savcı tarafından yürütülen
soruşturma safhası ise tam bir skandala dönüşmüştü. Albay Dursun Çiçek
“örgüt üyeliği” suçlaması ile tutuklanmış ve Hasdal Askerî Cezaevi'ne
konulmuştu. Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklanmasının ardından 24 saat
geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine tahliye
edilmişti.
Askerî savcı ancak 3 gün sonra Dursun Çiçek'in ofisini incelemeye karar
vermiş ve “yapılan incelemede belgenin varlığını kanıtlayacak hiçbir
delile ulaşılamamıştır” ifadeleri kullanılmıştı. Bu arada Dursun Çiçek
görevden alınmamış, tuğgeneral olması ise kamuoyunun tepkisi üzerine
engellenmişti.
Kaynak: Star - Vakit
orijinalini İstanbul Başsavcısı Engin’e gönderdiği öne sürüldü. Adli
Tıp’ın “ıslak imza Çiçek’e ait” ön raporu verdiği iddia edilirken,
savcılar bazı kişilerin ifadesini aldı.
Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen ve
Genelkurmay’ın sahte olduğunu açıkladığı “Demokrasiye Müdahale
Planı”nın (DMP) “ıslak imzalı” orijinali de ortaya çıktı. Ergenekon
soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir subay
tarafından gönderildiği belirtilen imzasız mektupta, DMP’nin Albay
Çiçek’in ıslak imzasının yer aldığı orjinal metninin gönderildiği iddia
edildi. Mektupta, ihbarcı subayın kendi el yazısıyla “Diğerleri imha
edildi sadece bunu kurtarabildim” dediği de kaydedildi. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada bu iddia
doğrulanmazken, gün boyunca mektubun içeriğine ilişkin ayrıntılar
kamuoyuna yansıdı.
ADLİ TIP DOĞRULADI: BELGE GERÇEK
İddiaya göre ihbarcı subayın, kendisinin hala aktif görevde olduğunu ve
Genelkurmay Başkanlığı’nda yer alan Albay Dursun Çiçek’e ait belge ve
hard disklerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi
kurtarabildiğini belirttiği kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Aykut Cengiz Engin’de bulunan belgede ıslak imza bulunduğu da iddia
edildi. Ergenekon soruşturmasının savcıları tarafından teslim alınan
belgenin kriminal incelenmeye alındı. Kriminal incelemede belgenin
‘orijinal’ ve imzanın da ıslak olduğu yönünde ön rapor verildiği iddia
edildi. Adli Tıp Kurumu ön raporunda, incelenen belgedeki imzada,
‘beşgenin altındaki imza’ Albay Dursun Çiçek’e ait’ dediği kaydedildi.
BAŞSAVCI: RUTİN BİR GÖRÜŞME
İddiaların ardından İstanbul Adliyesi’nde İstanbul Cumhuriyet
Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı,
savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen’ın bir araya gelmesi dikkat çekti.
Toplantı sonrası soruları yanıtlayan Çolakkadı “Basından herşeyi takip
ediyoruz. Böyle bir belge gelmiş olsa dahil açıklama yapma yetkisi
bende değil” diye konuştu. Görüşemenin ardından Başsavcı Engin “Rutin
bir görüşmedir. Ben savcılarımla günde on kere görüşürüm. Belgenin
geldiğine dair herhangi bir bilgim yok. Soruşturma gizli. Bende öyle
bir bilgi yok” dedi.
Türkiye’yi sarsan belge
“AK Parti’yi iktidardan düşürmek ve Fethullah Gülen’i bitirmek” için
medya ve sivil toplum örgütlerinin nasıl kullanılacağına yönelik
psikolojik harp yöntemlerinin yer aldığı Demokrasiye Müdahale Planı’nın
(DMP) kopyası Ergenekon soruşturmasının tutuklu sanıklarından avukat
Serdar Öztürk’ün ofisindeki aramada bulunmuştu. Belgenin altında
Genelkurmay Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay
Dursun Çiçek’in paraf ve imzasının bulunduğunu iddia edildi. Belgenin
ortaya çıkması üzerine Genelkurmay Başkanlığı’nca soruşturma emri
verilmiş ve aynı gün Askeri Savcılık tarafından soruşturma
başlatılmıştı. Çiçek “örgüt üyeliği” suçlaması ile tutuklanmış ve
Hasdal Askeri Cezaevi’ne konmuştu. Albay Çiçek tutuklanmasının ardından
24 saat geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine
tahliye edilmişti. Genelkurmay dosyanın İstanbul Başsavcılığı’na
gönderilmesi kararlaştırıp “Sahte belge üretenler yargılansın” demişti.
BÜTÜN DELİLLERİ İMHA ETMİŞLER
“Vatansever Subaylar” rumuzla yazılan mektupta, TSK bünyesinde bulunan
ve darbeci uzantıların devamı olduğu belirtilen ekibin ‘Millete Komplo'
belgesinin ortaya çıkmasından sonra aceleyle Albay Dursun Çiçek'in
ofisine geldiği, Çiçek'in bilgisayarlarının detaylıca incelendiği ve
illegal olduğu belirtilen bütün çalışmaların imha edildiği ifade
edildi. Aynı ekibin klasörler halinde ilgili birimlere iletilmek üzere
bekletilen ve aralarında ‘Millete Komplo' belgesinin ve eklerinin
bulunduğu çalışmaları da imha ettiği iddia edildi. Mektuba göre
kendilerinin olay öncesinde belgenin ‘kağıt parçası' olarak küçümsenen
ilk sayfasını ve birkaç ekini kurtarmayı başardıkları belirtildi.
BAŞSAVCILIKTA HARARETLİ TOPLANTI
Öte yandan belgenin ulaşması ile birlikte İstanbul Adliyesi'nde de
ciddi bir hareketlilik yaşandı. Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya
Öz ve Fikret Seçen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı
ve Başsavcı Aykut Cengiz Engin ile bir görüşme yaptı. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in de gündeminde ‘belge'
vardı. Cengiz, ‘İrticayla mücadele eylem planı' ile ilgili, “Soruşturma
gizli” dedi.
ÇİÇEK'İN İMZASI, TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSMIŞTI
“İrticayla Mücadele Planı”, Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli
sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AK Parti ve Fethullah Gülen
Hocaefendi cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu.
“AKP ve Gülen'i Bitirme Planı” başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin
ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye
istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi
Destek Şube Müdürlüğü'nde ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında
bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu.
İLKER BAŞBUĞ “KÂĞIT PARÇASI” DEMİŞTİ
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlediği
basın toplantısında, ‘Eylem Planı' belgesini bir ‘kağıt parçası' olarak
değerlendirmiş, birilerinin TSK'yı yıpratmaya çalıştığını ileri sürmüş
ve belgeyi hazırlayanların belirlenmesi için savcılığı harekete geçmeye
çağırmıştı.
‘Sadece bir kağıt parçası’ demişti
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Askeri Savcılığı’nın “belge sahte”
sonucuna varması üzerine bulgunun “bir kağıt parçası” olduğunu
söylemişti. Başbuğ, “Belge gerçek çıkarsa gereken neyse onu yaparız”
demişti.
ANCAK 3 GÜN SONRA ÇİÇEK'İN OFİSİ ARANMIŞTI
‘Millete Komplo' belgesinin askerî savcı tarafından yürütülen
soruşturma safhası ise tam bir skandala dönüşmüştü. Albay Dursun Çiçek
“örgüt üyeliği” suçlaması ile tutuklanmış ve Hasdal Askerî Cezaevi'ne
konulmuştu. Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklanmasının ardından 24 saat
geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine tahliye
edilmişti.
Askerî savcı ancak 3 gün sonra Dursun Çiçek'in ofisini incelemeye karar
vermiş ve “yapılan incelemede belgenin varlığını kanıtlayacak hiçbir
delile ulaşılamamıştır” ifadeleri kullanılmıştı. Bu arada Dursun Çiçek
görevden alınmamış, tuğgeneral olması ise kamuoyunun tepkisi üzerine
engellenmişti.
Kaynak: Star - Vakit
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz