- ||HABERCİ||Ayın Üyesi
- Mesaj Sayısı : 75
Puan : 166
Tesekkür : 10
Kayıt tarihi : 25/10/09
Yaş : 33
Nerden : _?_ankara_?_
Üniversitede 'Kızıl İmamcı' skandalı
Paz Ekim 25, 2009 2:19 pm
Tarikat bağlantısı olduğu söylenen Caner Taslaman'ın doçentlik ataması yapıldı.
AKP'nin üniversitelerde kadrolaşma atağı doğrultusunda, YTÜ'de tarikat
bağlantıları açık olan ve bilim-dışı kitaplara imza atan Caner
Taslaman'ın doçentlik ataması yapıldı.
Yıldız Teknik Üniversitesi yeni bir kadrolaşma skandalıyla
çalkalanıyor. İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’ne Adnan Oktar grubundan
kopan ve “Kızıl İmamcılar” olarak bilinen grupla ilişkili olduğu
bilinen Caner Taslaman’ın doçent olarak atanması, bu bölümde yoğunlaşan
gerici kadrolaşmanın son çarpıcı örneği oldu. Bir süre dışarıdan saat
ücretli olarak ders veren Taslaman, bu dönemin başında aynı statüde
ders veren öğretim görevlilerinin işine son verilirken doçent kadrosuna
alındı.
“Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı”, “Big Bang ve Tanrı”, “Kuantum
Teorisi, Felsefe ve Tanrı” gibi kitaplar yazan Caner Taslaman’ın The
Quran: Unchangeable Miracle (Kuran: Meydan Okunamayan Mucize) isimli
bir kitabı da bulunuyor. Açıkça bilim karşıtlığı yapan Taslaman’ın
ataması ise el çabukluğuyla ve bölüme danışılmadan gerçekleştirildi.
Atamanın bölümde sıkıntı yarattığı ve bölüm öğretim üyelerine atama
sürecinde hiçbir açıklama yapılmadığı da belirtiliyor.
Caner Taslaman’ın kişisel web sitesinde akademik geçmişiyle ilgili olarak şu bilgilere yer veriliyor:
“Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde üniversite eğitimini
tamamladı. Üniversite eğitimi sırasında antropoloji, din sosyolojisi,
bilgi sosyolojisi gibi alanlarla ilgilendi. Marmara Üniversitesi
Felsefe ve Din Bilimleri bölümünde, Big Bang Teorisi'nin felsefe ve
teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle yüksek lisans, Evrim
Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle
doktora derecesini kazandı. Daha sonra ise Kuantum Teorisi’nin felsefe
ve teoloji ile bağlantısı üzerine yazdığı kitapla doçent oldu.”
Taslaman’ın yüksek lisansını yaptığı ve doktora derecesini kazandığı
Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü ise kendisi belirtmekten kaçınmış olsa
da İlahiyat Fakültesi’ne bağlı bulunuyor. Bir ilahiyatçı olan
Taslaman’ın “bilim felsefesi” derslerini üstlenmiş olması durumun
vehametini gösteriyor. Taslaman, ayrıca, işlerine son verilen yarı
zamanlı öğretim görevlilerinden boşalan ve tüm bölümlerin zorunlu
olarak aldığı Tarihsel Yapılar Toplumsal Dönüşümler dersini de
üstlenmiş bulunuyor.
Atamanın yapılmasında kilit isim ise bir süredir fakültede ve özellikle
bu bölümde kadrolaşma faaliyetlerini bizzat yürüten Dekan Prof. Dr.
Ulvi Avcıata. Avcıata, eski bölüm başkanının gelişmelerden rahatsız
olarak istifa etmesi üzerine bir süre bölüm başkanlığını da üzerine
almıştı.
Göral’ın sözleri, “****** ilke ve inkılaplarına” aykırı bulunmuştu
İnsan ve Toplum Bilimleri bölümü geçtiğimiz haftalarda, atamaya hak
kazandığı halde ataması yapılmayan Öğretim Görevlisi Özgür Sevgi Göral
nedeniyle gündeme gelmişti. Yine aynı yönetim Skytürk adlı televizyon
kanalında Kürt sorunu hakkında görüşlerini dile getiren Göral’ı sadece
görüşlerini dile getirdiği gerekçesiyle öğretim görevliliğine uygun
bulmadığını belirtmişti. Olayın mahkemeye taşınması üzerine açılan
davada üniversite yönetimi, mahkemeye verdiği savunmada Göral’ı
“****** ilke ve inkılaplarına” aykırı davranmakla suçlamıştı. Ancak
Taslaman’ın atanması yönetimin esas derdinin gerici kadrolaşma olduğunu
göstermiş oldu.
“Yandaş” dekanlar sırada
YTÜ’de yaşanan ve akademisyenleri rahatsız eden uygulamalar bölümlerde
yoğun bir kadrolaşmaya gidilmesiyle de sınırlı kalmıyor. Bir süredir
üniversitenin Yıldız Kampüsü’nde bulunan Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin
taşınması kararı nedeniyle üniversite yönetimi, öğretim üyeleri ve
öğrencilerin tepkisini çekmişti. Basına da yansıyan olayda, fakültenin
Davutpaşa Kampüsü’ne taşınma kararı hiçbir şekilde fakülte
bileşenlerine danışılmadan alınmış ve dönem başladıktan sonra
duyurulmuştu. Ancak büyük dirençle karşılaşan yönetim geri adım atmak
zorunda kalmıştı. Geçici olarak kararında ısrar etmekten vazgeçen
rektörlüğün şimdi de fakültenin dekanlığına kendisine yakın bir ismi
atamak üzere harekete geçtiği belirtiliyor. Benzer bir yandaş dekan
atama kararının ise üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
için alınmak üzere olduğu belirtiliyor.
AKP döneminde rektörlük seçiminde ikinci olduğu halde Abdullah Gül
tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. İsmail Yüksek’le birlikte
kadrolaşma girişimleri büyük bir pervasızlıkla yürütülmeye başlanmıştı.
Yeni öğretim yılına üniversiteyi çalkalayan bu gelişmelerle adım atan
YTÜ’nün açılış törenine ise Recep Tayyip Erdoğan davet edilmişti.
Törende Erdoğan ve Yüksek birer konuşma yapmışlardı.
Haber: sol.org.tr
AKP'nin üniversitelerde kadrolaşma atağı doğrultusunda, YTÜ'de tarikat
bağlantıları açık olan ve bilim-dışı kitaplara imza atan Caner
Taslaman'ın doçentlik ataması yapıldı.
Yıldız Teknik Üniversitesi yeni bir kadrolaşma skandalıyla
çalkalanıyor. İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’ne Adnan Oktar grubundan
kopan ve “Kızıl İmamcılar” olarak bilinen grupla ilişkili olduğu
bilinen Caner Taslaman’ın doçent olarak atanması, bu bölümde yoğunlaşan
gerici kadrolaşmanın son çarpıcı örneği oldu. Bir süre dışarıdan saat
ücretli olarak ders veren Taslaman, bu dönemin başında aynı statüde
ders veren öğretim görevlilerinin işine son verilirken doçent kadrosuna
alındı.
“Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı”, “Big Bang ve Tanrı”, “Kuantum
Teorisi, Felsefe ve Tanrı” gibi kitaplar yazan Caner Taslaman’ın The
Quran: Unchangeable Miracle (Kuran: Meydan Okunamayan Mucize) isimli
bir kitabı da bulunuyor. Açıkça bilim karşıtlığı yapan Taslaman’ın
ataması ise el çabukluğuyla ve bölüme danışılmadan gerçekleştirildi.
Atamanın bölümde sıkıntı yarattığı ve bölüm öğretim üyelerine atama
sürecinde hiçbir açıklama yapılmadığı da belirtiliyor.
Caner Taslaman’ın kişisel web sitesinde akademik geçmişiyle ilgili olarak şu bilgilere yer veriliyor:
“Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde üniversite eğitimini
tamamladı. Üniversite eğitimi sırasında antropoloji, din sosyolojisi,
bilgi sosyolojisi gibi alanlarla ilgilendi. Marmara Üniversitesi
Felsefe ve Din Bilimleri bölümünde, Big Bang Teorisi'nin felsefe ve
teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle yüksek lisans, Evrim
Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle
doktora derecesini kazandı. Daha sonra ise Kuantum Teorisi’nin felsefe
ve teoloji ile bağlantısı üzerine yazdığı kitapla doçent oldu.”
Taslaman’ın yüksek lisansını yaptığı ve doktora derecesini kazandığı
Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü ise kendisi belirtmekten kaçınmış olsa
da İlahiyat Fakültesi’ne bağlı bulunuyor. Bir ilahiyatçı olan
Taslaman’ın “bilim felsefesi” derslerini üstlenmiş olması durumun
vehametini gösteriyor. Taslaman, ayrıca, işlerine son verilen yarı
zamanlı öğretim görevlilerinden boşalan ve tüm bölümlerin zorunlu
olarak aldığı Tarihsel Yapılar Toplumsal Dönüşümler dersini de
üstlenmiş bulunuyor.
Atamanın yapılmasında kilit isim ise bir süredir fakültede ve özellikle
bu bölümde kadrolaşma faaliyetlerini bizzat yürüten Dekan Prof. Dr.
Ulvi Avcıata. Avcıata, eski bölüm başkanının gelişmelerden rahatsız
olarak istifa etmesi üzerine bir süre bölüm başkanlığını da üzerine
almıştı.
Göral’ın sözleri, “****** ilke ve inkılaplarına” aykırı bulunmuştu
İnsan ve Toplum Bilimleri bölümü geçtiğimiz haftalarda, atamaya hak
kazandığı halde ataması yapılmayan Öğretim Görevlisi Özgür Sevgi Göral
nedeniyle gündeme gelmişti. Yine aynı yönetim Skytürk adlı televizyon
kanalında Kürt sorunu hakkında görüşlerini dile getiren Göral’ı sadece
görüşlerini dile getirdiği gerekçesiyle öğretim görevliliğine uygun
bulmadığını belirtmişti. Olayın mahkemeye taşınması üzerine açılan
davada üniversite yönetimi, mahkemeye verdiği savunmada Göral’ı
“****** ilke ve inkılaplarına” aykırı davranmakla suçlamıştı. Ancak
Taslaman’ın atanması yönetimin esas derdinin gerici kadrolaşma olduğunu
göstermiş oldu.
“Yandaş” dekanlar sırada
YTÜ’de yaşanan ve akademisyenleri rahatsız eden uygulamalar bölümlerde
yoğun bir kadrolaşmaya gidilmesiyle de sınırlı kalmıyor. Bir süredir
üniversitenin Yıldız Kampüsü’nde bulunan Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin
taşınması kararı nedeniyle üniversite yönetimi, öğretim üyeleri ve
öğrencilerin tepkisini çekmişti. Basına da yansıyan olayda, fakültenin
Davutpaşa Kampüsü’ne taşınma kararı hiçbir şekilde fakülte
bileşenlerine danışılmadan alınmış ve dönem başladıktan sonra
duyurulmuştu. Ancak büyük dirençle karşılaşan yönetim geri adım atmak
zorunda kalmıştı. Geçici olarak kararında ısrar etmekten vazgeçen
rektörlüğün şimdi de fakültenin dekanlığına kendisine yakın bir ismi
atamak üzere harekete geçtiği belirtiliyor. Benzer bir yandaş dekan
atama kararının ise üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
için alınmak üzere olduğu belirtiliyor.
AKP döneminde rektörlük seçiminde ikinci olduğu halde Abdullah Gül
tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. İsmail Yüksek’le birlikte
kadrolaşma girişimleri büyük bir pervasızlıkla yürütülmeye başlanmıştı.
Yeni öğretim yılına üniversiteyi çalkalayan bu gelişmelerle adım atan
YTÜ’nün açılış törenine ise Recep Tayyip Erdoğan davet edilmişti.
Törende Erdoğan ve Yüksek birer konuşma yapmışlardı.
Haber: sol.org.tr
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz